Yaşlılık ve Cinsellik

Cinsellikte üst yaş limiti yoktur, yaşlanma ile cinsel hayat bitmez.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) cinsel sağlığı, seksüel bir ilişkide fiziksel, duygusal, mental ve sosyal iyilik hali olarak tanımlamaktadır. Cinsel sağlık güvenli ve sağlıklı bir seks tecrübesi için seksüaliyete pozitif ve saygılı yaklaşım gerektirir. Sağlıklı bir cinsel hayat için, bireylerin seksüel haklarını saymak, korumak ve sürdürmek gerekmektedir. Cinsellikte üst yaş limiti yoktur. Yaşlanma ile cinsel hayat bitmez. Yaşlılara cinsellik için limit koymak ayrımcılık anlamına gelecektir.

1- Yaşlanma ile erkek ve kadın cinsel hayatında ne gibi değişiklikler oluşur?

Kadında menopozal döneme girişle birlikte kayganlaşmada azalma oluşur. Kayganlaşma için daha fazla uyarılma gerekir. Plato fazı uzar. Orgazmik kapasite ise azalmaz. Sanılan aksine yaşlı kadın orgazm yaşayabilir. Erkekte ise penil sertlikte ve duyarlılıkta azalma oluşur. Ereksiyon direkt penil uyarılmaya bağımlı hale gelir. Yeterli bir ereksiyon için daha fazla zaman ve uyarılma gerekir. Refraktor periyod uzar. Boşalma ise daha geç gerçekleşmeye başlar.

2- Erkekte, kadındaki menopoza benzer bir durum oluşur mu?

Menopoz overlerin (Yumurtalıklar) fonksiyon kaybı ile karakterizedir. Östrojen hormonun kaybı; pubik kıllarda azalma, genital bölgede cilt altı yağ dokusu kaybı, kısa ve elastisitesini yitirmiş vajina, azalmış vajinal epitel ile sonuçlanır. Cinsel ilişki sırasında ağrı ve androjen rezervinde %50 azalma sonucu cinsel istek kaybı oluşmaya başlar. Erkekte bire bir olmasa da benzer bir durum oluşur. Andropoz olarak adlandırabileceğimiz bu durumda yine hormon eksikliği ve yaşlanma esastır.

Sonuç olarak;

Cinsellik ömür boyu süren doğal bir içgüdüdür. Yaşlanma ile cinsellik sona ermez. Ortalama yaşam sürelerinin arttığı günümüz koşullarında uygun destekle sağlıklı yaşlılık ve cinsellik yaşamak mümkündür.